Deyimler ve Öyküleri (4) - Gündüz Akgül

Sevgili Dostlar Verdiğimi sözde durarak “Deyimler ve Öyküleri” dizisinin dördüncüsünü bilginize sunuyorum.

Deyimler ve Öyküleri (4) - Gündüz Akgül
Sevgili Dostlar
Verdiğimi sözde durarak “Deyimler ve Öyküleri”  dizisinin dördüncüsünü bilginize sunuyorum.
Keyifli okumalar.

13.09.2017
Gündüz AKGÜL 
Emekli Cumhuriyet Savcısı

AYAKLARI  SUYA  ERDİ
Uykuda gezme hastalığı olan kişilerin yatağı etrafına, sahanlar ve tepsiler içinde su koyarlarmış. Hasta, uyku arasında yataktan kalkıp yürürken ayakları bu sulara deyince uyanırmış.
Günlük hayatta, yanlış bir iş yapmağa yeltenirken, herhangi bir ikaz üzerine hatasını anlayarak vazgeçen ve işi doğru yapanlar için "ayaklan suya erdi" deyimi kullanılır.

DİMYAT'A PİRİNCE GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN OLMAK
 Dimyat Mısır'da Süveyş Kanalı ağzında bir limandır.
Eskiden Mısır'ın meşhur pirinçleri ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Anadolu'ya getirilirmiş.
Dimyat'a pirinç almak için giden bir Türk tüccarının bindiği gemi Akdeniz'de korsanlar tarafından soyulmuş ve adamcağızın bütün altınlarını almışlar. Binbir zorluk içinde İstanbul'a dönen pirinç tüccarı o yıl iflas etmiş. İstanbul'dan kalkmış memleketi olan Karaman'a gitmiş.
O sene tarlasından kalkan buğdaları da bulgur tüccarlarına sattığından kendi ev halkı kışın bulgursuz kalmışlar.

AKLA KARAYI SEÇMEK
 Bir işin üstesinden gelene kadar çok zorluk çekmek güçlükle başarmak anlamına gelen bir deyimdir.
Dinimize göre Sabah namazının kılınma vakti güneş doğuncaya kadar geçerlidir.
Ortalık ağarmaya başlayıp da ak iplik ile kara iplik birbirinden seçilinceye kadar Sabah namazı kılma süresi devam eder.
Ağır hastalar bütün gece sancı ve ızdırap içinde kıvranarak uyuyamadıklarından Sabahı zor ederler.

AVUCUNU YALA
 "Beklediğin olmadı; umduğunu bulamadın" anlamında kullanılan bir deyimdir.
Bu deyim, kışın karlı ve soğuk havalarda inine kapanarak, tabanlarının altını yalamak suretiyle karın doyurmaya uğraşan ayıların hareketinden alınmadır.
 Çünkü ayılar kışın arasa da yiyecek bulamaz hareket edecek olsa da, boşuna enerji tüketmiş olur.
Bunu iyi bilen ayılar kış uykusuna yatar. Ayağını yalamakla yetinir yazın gelmesini bekler. Başka yapacak bir şeyi yoktur.

ÇAM DEVİRMEK, POT KIRMAK
Başkalarını kızdıracak, üzecek, gereksiz, münasebetsiz söz söyleme anlamında bir deyimdir. Zengin bir adamın, Göztepe Erenköy taraflarında, sekiz on dönüm bahçeli, büyük bir köşkü varmış. Adam bu bahçenin bir köşesine bir bina daha yaptırmaya karar vermiş.
Eski binalar hep ahşap yapıldığı için, gereken keresteyi tomruk halinde getirtmiş ve inşaat yaptıracağı yere istif ettirmiş. Bu tomrukların içinde çam, gürgen, meşe ve ceviz ağaçları da bulunuyormuş.
Sayfiye mevsimi olmadığı için Nişantaşı"ndaki konağında oturan zengin adam bir sabah, köşküne gitmiş ve köşkün saf bekçisine emir vermiş:
Bir hızarcı bul, bahçedeki ağaçların arasındaki çamları biçtir, tahta ve kalas yaptır demiş.
Saf uşak da efendisinin emri üzerine hızarcıları bulmuş. Çam tomrukları yerine, köşkün bahçesinde ne kadar kıymetli çam ağacı varsa kestirip devirmiş.
Bu akılsız uşağın adı, çam deviren uşak kalmış.

Kaynak: Deyimlerle ilgili çeşitli internet siteleri.

Gündüz Akgül: Deyimler Ve Öyküleri (1)

Deyimler Ve Öyküleri (2) - Gündüz Akgül

Deyimler Ve Öyküleri (3) - Gündüz Akgül

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget